15-Nisan-2018

Yöneticiler Mesafeler






Yöneticiler – Mesafeler - Çalışanlar



Bu ayki yazımda sizlerle, şirketlerde sıkça karşılaştığım bir konuyu paylaşmak istiyorum :

“Yöneticiler ile çalışanlar arasındaki davranışsal tutum eksiklikleri !”


Bazı yöneticiler, tüm ekiplerine profesyonel tutum sergilemeyi başarıp, ekip üyelerine eşit mesafede durmayı başarırken, bir çoğu bu konuda sıkıntı yaşıyor. Ekip üyelerine eşit mesafede duramayıp, iç dengeleri olumsuz yönde etkileyebiliyorlar. Bu durum diğerlerinin de-motive olmasına neden oluyor. Sonrasında, kendisini oyunun dışında hisseden ekip üyesi, içten içe kızmaya, kin tutmaya başlıyor. Hem kendini, hem de sistemi yıpratıyor.


Peki bu durumdan karlı çıkan kim ? Karlı çıkan yok, ancak, bu durumu fark edip, düzeltenlerin sayısı da çok az!


Şimdi gelin, birlikte bu durumu nasıl düzeltebiliriz ? bunu konuşalım :


Şirketi, büyük bir gemi olarak kabul edelim. Yöneticiler veya patronlar olarak bu geminin kaptanı isek, o zaman şunu hatırlayalım : Yıllar önce çok tecrübeli bir gemi kaptanı olan Şükret Kaptan ile konuşuyoruz. Kendi jargonları ile “Süvari Bey” 30 yılı denizlerde geçmiş. Kocaman gemileri okyanuslarda yüzdürmüş. Tipik bir kaptan, beyaz sakallı, piposu elinde, sevecen ve çok dikkatli! Merak edip sormuştum : Şükret Kaptan, yolcu gemileri ile seyahat ettiğinizde ekip hep aynı mı yoksa değişiyor mu ? Gülümseyerek cevap vermişti : Keşke hep aynı adamlar olsa. İşimiz biraz daha kolay olurdu, ama monoton da olurdu herhalde demişti. Ancak, her sefere çıktıklarında kadro değişirmiş. Peki sevk/idare nasıl yapılır diye sorunca bu konuyu hatırlatmıştı Fırat : Öncelikle kurmay kadromu seçerim. Sonrasında da tüm ekip ile tanışıp, oturduğum  yerden  değil,  bizzat  sahada olaşarak, onlarla iletişimde kalarak

 sevk/idare işini yaparım. Ancak hassas bir konu   daha   var   :   ekipteki çalışanlardan  biri  ile  çok  uzun  sohbet edersen O'nun adı çıkar Kaptan'ın Adamı diye! Bu durum kimi zaman O’nun işine yarar, çoğu zaman da aleyhine işler Neden ? Yöneticilerin seveni var, sevmeyeni var! Saygı duyanı var, duymayan var!  Diğer  ekip  üyeleri  bu  kişiyi  kendi aralarında hemen etiketler ve ona göre davranırlar. Bu durum sıkıntılıdır. Bir dönem sonda size veremedikleri tepkileri O’na verirler. İş kontrolden çıkar ve sonuçları da herkes için sıkıntılı olur. Bu ve benzeri nedenlerden dolayı Kaptan olarak çok dikkatli olmamız gerekiyor. Eşit mesafede durmayıp, ekip üyelerinden birini fazlaca kolladığınızda diğer bir dezavantaj da orta vadede oluşuyor. Bu da “ben kaptanın adamıyım” istersem sizi attırırım! Bu yaklaşım, tamamen “şuursuz özgüvenden” kaynaklanıyor.


Eğer konuyu toparlarsak; ekiple iyi ilişkilerde kurmak, yönetici ve patronlar olarak işimizin bir parçası. Sonrasında ise ekip üyelerine eşit mesafede durmak! Eğer bunu başarırsanız, şirket içinde sürekli kaynamakta olan dedikodu kazanının sönmesi için bir eylem yapmış olursunuz. Aksi halde, kraldan çok kralcı olanlar, yani sizden çok patron olanlar, yönetimi ele geçirir. Durumu farkettiğinizde de büyük bedeller ödemeniz gerekebilir.


Hepinize ekonomik krizden uzak, bol satışlı bir ay diliyorum


Sevgi ve saygılarımla

Fırat ÇAPKIN

Benzer Makaleler